DHH-Ramazan ayı nedeniyle Afyonkarahisar İl Müdürlüğü oruç tutmaya hazırlanan vatandaşlara bazı uyarı ve önerilerde bulundu.

İl Sağlık Müdürü Dr. Necip YEMENİCİ şu önerilerde bulundu.

Ramazan ayı boyunca yeterli ve dengeli beslenmeye devam edilmelidir”
 Müslümanlar için büyük önem taşıyan Ramazan yarın başlıyor. Ramazan ayının, toplumumuzun yaşamında ayrı bir yeri vardır. Gün içinde yemek yenilemediği için sahur ve iftar yemeklerine ayrı bir özen gösterilir.
Genellikle iftar akşam yemeğinden, sahur ise normal kahvaltıdan, daha zengin hazırlanır. Bu nedenle ramazan ile birlikte insanların beslenme alışkanlıklarında bir takım değişiklikler meydana gelir.
Her zaman olması gerektiği gibi Ramazanda da amaç yeterli ve dengeli beslenmeyi sağlayabilmektir. Bu nedenle Ramazan ayında; besin alımı eşit olarak sahur, iftar, sahur arasına düzenli olarak dağıtılmalı, öğün atlanmamalıdır. Öğün sayısı en az 3 olacak şekilde planlanmış bir beslenme şekli uygulanmalıdır.
 
Bu uyarılara yeterince dikkat etmeyen sağlıklı insanlarda bile zaman zaman sindirim zorlukları, mide ve bağırsaklarda aşırı gaz birikimi, ani tansiyon yükselmesi ve benzeri rahatsızlıklar görülebilir. Bu nedenle; az ve sık aralıklarla yemek en idealidir.

    “Yaz döneminde oruç tutulacağından bol sıvı tüketilmelidir”
Bu yıl Ramazan ayı yaz dönemine geldiği için özellikle oruç tutanların sıvı alımlarına daha özen göstermeleri gerekmektedir. Hava sıcaklığı ile beraber gün içinde susuz kalınacağı için sıvı ihtiyacı çok iyi karşılanmalıdır. Sıcaklar nedeniyle insan vücudunda kaybolan su ve minerallerin yerine konması amacıyla iftardan itibaren sahur sonuna kadar bol su ve sıvı içeceklerin (ayran, taze sıkılmış meyve suları, sebze suları gibi) alımına dikkat edilmesi gerekmektedir. Özellikle su tüketimi önemli olduğundan, Ramazanda sıvı ihtiyacını karşılamak için günlük en az 2–2.5 litre su içilmelidir.
 
Ancak, sahurda sadece su içerek niyetlenmenin de son derece zararlı olduğu unutulmamalıdır. Özellikle imsak vaktine yakın bir zamanda kahvaltı şeklinde yüksek enerji içeren ve kolay hazmedilecek besinler yenmeli, bol sıvı alınmalı ve fazla tuzlu yiyecekler tüketilmemelidir. Sahurda meyve de yenilebilir.

Sahur ve İftar arasında nerdeyse 12–14 saatlik bir zaman dilimini kapsamaktadır. Son derece renkli, zengin yemeklerle donatılan masalarda, hele de bütün gün aç kalmışken psikolojik olarak birçok yemeği tatmak, yemek isteriz. Fakat bütün gün hiç bir şey yememişken birdenbire birçok yemeği yemek midemizin dengesini bozacaktır. O yüzden kendimize bir sınır koymak ve yemekleri yavaş yavaş tüketmek hem iftar sofralarında keyifli saatler geçirmemizi hem de yavaş yenen yemeklerin mideyi rahatsız etmemesini sağlayacaktır. 
   
İftarda, yemeğe ne çok sıcak ne de çok soğuk olmayan hafif bir çorbayla başlanmalıdır. Mümkünse çorba ve salatadan sonra 15-30dk yemeğe ara verilip daha sonra ana yemek tüketilmelidir. Etli veya etsiz, fazla yağlı olmayan bir sebze yemeği, yoğurt ve meyve veya tatlı olarak sütlü tatlılar tercih edilmelidir. Yine bol bol su içilmelidir. İftar yemeğinden sonra mide sindirimine, özellikle de metabolizmanıza yardımcı olması için egzersiz (yürüyüş) yapabilirsiniz.  

    “Özellikle kronik hastalığı olan kişiler, oruç tutmadan önce ilgili uzman hekime mutlaka danışmalıdırlar”
 
Ramazan ayında tutulan oruçla birlikte özellikle bu dönem içinde yanlış beslenme, aşırı yemek yeme, uzun süre aç kalma gibi nedenlerden dolayı ne yazık ki istenmeyen sonuçlarla karşı karşıya kalabiliriz.
  
Diyabet ve tansiyon hastaları, ateşli hastalıkları olanlar, sık ilaç alımının gerektiği durumlarda, akıl hastaları, verem ve kanser hastaları ile hamileler ve emziren anneler oruç tutmanın olumsuz sonuçlar doğurabileceği göz ardı edilmemelidir. Özellikle, kronik hastalığı olan kişiler, oruç tutmadan önce ilgili uzman hekime mutlaka danışmalıdırlar.