Bugun...


TBMM ÇATISI ALTINDA MEYDAN OKUNUYOR
Yazarımız Mehmet DEMİREL , demokratik özgürleşme adı altında Türkiye yi anayasal zeminde ayrıştırma projesi gerçekleştiriyorlar.Yazarımız tehlikeyi işaret ediyor.

TBMM ÇATISI ALTINDA MEYDAN OKUNUYOR
+ -

DPT Genel Başkanı Ahmet Türk ün TBMM de grup toplantısında Kürtçe konuşması etno- milliyetçi Kürtçülük hareketinin yeni bir hamlesidir. Bu çıkış bazı çevrelerde alkışlarla karşılandı. Öcalan ın "Demokratik özgürlük" diye ifade ettiği Türkiye yi anayasal zeminde ayrıştırma projesinin üç somut ayağı var:


1- PKK lıların tümünü kapsayan kapsamlı bir af kanunu çıkararak, örgüt militanlarının legalleşip serbestçe siyaset yapacakları bir ortam hazırlamak.


2- Yerel yönetimleri savunma ve dış ilişkiler hariç, Ankara nın kontrolünden çıkararak, federalleşmenin en kestirme adamı olacak tarzda geniş yetkilerle donatmak.


 3- Kürtçe nin resmi kurumlar ve işlemlerde, her kademedeki okullarda ikinci bir dil halinde Türkçe ile birlikte kullanılmasını sağlamak üzere bütün yasal engelleri kaldırmak, durumu Anayasada açıkça belirtmek.


Dilin millet diye tanımlanan sosyolojik oluşumun başlıca unsurlarından biri olduğunu herkes biliyor. Bunu doğal olarak Kürtçüler de görüyorlar. Amaçları Kürtçe yi farklı diyalektiklerinden sıyırarak bölge halkının hem fiili hem de resmi ifade aracı haline getirmek.


DTP li belediyelerde kimi başkanlar görevlerinden alınsalar bile, bölgede belediyecilik faaliyetlerinde önemli ölçüde Kürtçe kullanılıyor. DTP li milletvekilleri toplantılarında diledikleri kadar Kürtçe konuşuyorlar. Bölge insanlarını mutlaka Kürtçe konuşmak üzere kışkırtılıyorlar. Anayasamızda "Devletin Dil i Türkçe dir" diye belirtilmesine rağmen, bu kesim hüküm çeşitli mülahazalarla delik deşik ediliyor.


Türkçe yayın yapan TV kanalı açılıyor; Başbakan halka bir cümleyle de olsa Kürtçe hitap etmekte sakınca görmüyor. Örgütün kullandığı şiddet yöntemi ve içeriden dışarıdan gelen baskılar karşısında demokratikleşme adına adım adım geri çekilen üniter ulus devlet, artık sırtını duvara dayamış bulunuyor.


Ahmet Türk ün Meclisteki çıkışı bir güç gösterisidir. Bu taktik manevra yerini buldu; başta basın ve siyaset olmak üzere, bu tarz girişimlerinde kendilerine destek veren, davranışlarını övgüyle karşılayan kesimlerden alkış topladı.


Yetmişli yıllarda ülkenin kurtuluşunu Marksist - Maoist diktatörlükte göre, bu amaç için, Lübnan a gidip terörist kamplarında eğitim alan Cengiz Çandar "Kürt Ahmet Türk çok iyi yaptı" başlıklı yazısında şöyle diyor: "İşte Ahmet Türk, basit bir hamle ile, TBMM binası içinde kendi partisinin toplantısında ana dilinde konuşarak, bir dizi kanunu ve hatta anayasa maddesini kadük hale getirivermiştir. İyi yapmıştır. Hangi gerekçe ile olursa olsun iyi olmuştur. Kürklerin başta anadil kullanımı olmak üzere, hakları yerine gelmeden, Türkiye de demokratikleşme olamaz"


İlginç bir metafor içerisinde seyreden Mümtazer Türköne ye göre de "Kürtçe sorununu ana dilin her alanda kullanılması sorunu olarak kabul etmek lazım. O zaman Kürt sorununu çözmek için Kürtçe sorununu bütünüyle çözmek gerekir. Bunun ölçüsü ise Türkçe başlığı altına alınacak hiçbir eksiğin kalmamasıdır."


Başka bir yazar ise Türkiye ye Güney Afrika Cumhuriyeti gibi yapısı ve tarihi oluşumu bilinen bir ülkeyi örnek vermekte sakınca görmüyor. Burada hem kamusal alanlarda hem de seçim kampanyasında altı resmi dilin birden serbestçe kullanıldığını söylüyor. DTP Gurup Başkan Vekili Selehattin Demirtaş, bu desteklerden güç alarak, yasal bir engelle karşılaşmadan rahatça hareket edebildiklerini görerek bir adım daha atacaklarını ilan ediyor: "İç tüzükte Meclis çalışmalarının Türkçe olacağına ilişkin bir zorunluluk bulunmuyor. Guruptan sonra Meclis Genel Kurulunda da Kürtçe konuşabiliriz".


Hem örgüt mensupları hem de yandaşları yasal durumu görmek istemiyorlar. İç tüzükte bu zorunluluğu işaret eden bir madde olmasa bile, Anayasanın üçüncü maddesinin hükmü açıktır: "Türkiye Devleti ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçe dir." Milletvekili sıfatını taşıyan örgüt elemanları, TBMM kürsüsünde yaptıkları yemini unutuyorlar; Meclis in Türkiye Devleti ni oluşturan kurumların en yücesi olduğunu, orada Türkçe den başka bir dilde konuşma yapamayacaklarını düşünmüyorlar. Pervarsızca, saygısızca, TBMM ile örgütün her hangi bir toplantı yerini birbirine karıştırıyorlar.


Konumları, sıfatları ne olursa olsun, örgüt militanlarının psikolojik yapısını, zihniyetlerini, niyetlerin herkes biliyor. Bütün girişimlerini Türkiye Cumhuriyeti Devletini etkisiz hale getirmek, anayasa ve yasaları işlemez kılmak, güç kullanarak, korkutup sindirerek kontrolü ellerine geçirmek üzerinde yoğunlaştıran, Öcalan ın talimatı doğrultusunda hareket eden bu militanlarla uzlaşma sağlanabileceğine inananlar hayal kuruyorlar. Türkiye Devleti nin teslim alınmak istendiğini nedense anlamak istemiyorlar.


Sonuçta gerek örgütün politik temsilcileri, gerekse basında ve siyasetteki yandaşları çok tehlikeli bir oyun içindeler. Türkiye nin üniter yapısını, milli varlığını koruması bakımından bir adım dahi gerilemesinin mümkün olmadığını görmüyorlar. Örgütün amaçları doğrultusunda sıkça tekrarlayıp durdukları demokratik sloganların, bu pervasızlıkları sürdükçe patlayıcı bir maddeye dönüşebileceğini, avuçlarında patlayacağını düşünmüyorlar.





Bu haber 1136 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER HABERLER
FOTO GALERİ
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
SON YORUMLANANLAR HABERLER
SON HABER YORUMLARI
Tevfik kum
17-12-2023 14:33:00

Çokbeyeniyorum
ozguraytar063@gmail.com
08-12-2023 11:24:00

Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun
Erdal özdemir
15-10-2023 21:32:00

Allah rahmet eylesin

Erdal özdemir
15-10-2023 21:31:00

Allah rahmet eylesin
Gungor sen
31-08-2023 17:16:00

Adam gibi adamsın.slm olsun
Seydi Ahmet YAVUZ
22-06-2023 20:26:00

Allah rahmet eylesin, Mekânı Cennet olsun
Nurettin Yağdıran
22-06-2023 16:52:00

Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun
Allah kabrini cennet eylesin
21-01-2023 11:10:00

allah kabrini cennet eylesin
YUKARI