HERKES KENDİ GÜNAHINDAN SORUMLUDUR


Filiz BAHÇIVAN YAZIYOR...
111
 
 


Gündem'in sıkıcı geçmesinden midir nedir, üstüme bir rehavet çöktü bu aralar.

İç sesim dürtüp duruyor. Boşver yazı yazmayı at elinden kalemi, hazırla çayını kahveni otur baş köşeye, tembelliğin keyfini çıkart. Tam süper fikir diyordum ki, korku filmine dahil edilmişim hissi uyandıran bir mesaj aldım.

60 yaşlarında olan ve hiç tanımadığım bir beyefendi tarafından Fecebook sayfama gönderilen mesaj da "Yanacaksınız, sen ve senin gibi münafıklar cehennemin dibnde yanacaksınız" diyordu.
Yaşadığım anlık şok ve kendimi sorgulama faslım beş dakika sürdü. Tabii hemen kendimi toparlayarak mesajı yanııtladım.

Pardon mesajınızın ne anlama geldiğini açıklar mısınız? Ayrıca siz kimsiniz ve bana böyle bir mesajı atma cesaretini nerden buluyorsunuz?
Beyefendi pişkin bir halde, "Yanacaksınız" diyorum yanacaksınız! Saçınız başınız açık, dinden imandan uzak yaşıyorsunuz. Cehennem kapıları sizin gibi münafıklar için açık bekliyor.

Ne çok fazla saçmalar olduk değil mi? Dahası ne çok cahiliz!
Müslüman birine günahından dolayı Cehennemde yanacaksın demek kendini haşa Allah'ın yerine koymak oluyor, ki bu en büyük günahlardan biri olan şirk'e giriyor.

Cehennemle tehdit etmek, korkutmak öyle sıradan bir hal aldı ki, bir çok sohbet ortamında bu tür söylemleri duyuyor hatta çoğu zaman maruz kalıyoruz. Bir çok hastalıklı zihniyet, kendi inançlarına hoş gelmeyen ya da onaylamadıkları bir davranışı sergileyenler hakkında. kesin hüküm verirler.
"Cehennemde yanacaksın, görürsün"
"Mahşer günü görürüm seni, nasıl hesap vereceksin?" Bu arada arkadaş kendini sorgu meleğide ilan etmiş oluyor.
Böyle durumlarda bunlara "bre muhterem, sen sütten çıkmış ak kaşık mısın, cennet bağının gülü müsün ki beni cehenneme girmekle, mahşer gününde ağır bir biçimde yargılalanmakla tehdit edersin?" diyesi gelir insanın.

Kesin cehenneme gidersin diyenlere, bir de Buhari'den bir hadisle cevap vermek istiyorum. Bir sahabe efendimize soruyor "Ya Resulallah diyelim bir adam babasını öldürdü, kafatasını açtı, temizledi, içine içki doldurup içti.
Sonrada annesi ile zina etti.. Bu adam cennete gidebilir mi?" Efendimiz şöyle cevap veriyor. "Günahlar insanı kafir etmez. Çünkü her günaha tövbe kapısı açıktır. Sadece imanını kaybeden cennete giremez. Kalbinde zerre kadar iman olan varsa Allah'tan umudunu kesmesin zira Allah'tan umudu kesmek sizi kafir eder.

İslamiyet, dünyanın en son ve en akılcı dini. Ve tabi ki yeryüzünün gördüğü en güzel din. Ancak çok az insan görür bu gerçeği. En büyük dindar benim diyen bir çok dindar insan da bile yoktur bu meziyet. Çünkü onlar kendilerini Allah'ı sevmekten çok, korkmakla şartlandırmıştır. Tek bir amaçları vardır o da, cennetle mükafatlandırılmak. Ve bunun yolununda sadece Allah'tan korkmakla geçtiğini zannederler. En büyük cehalet burada başlıyor ve devam ediyor.

Sevgiden yoksundur bir çoğu.
Hurafeler sarmıştır beyinlerini. Tıpkı bir örümcek ağı gibi.
Beş vakit alır abdestini. Kılar namazını.
Heyhatt!. Onca temizlik, onca ibadetten feyz almaz, alamaz yürekleri.
Varsa yoksa ayıp, günah, haram, cehennem, Allah korkusudur tek bildikleri.
Çünkü yoktur Allah sevgisinden haberleri.
Oysa Kuran-ı Kerim'de, Allah sevgisi, korkusundan daha çok geçer.

Artık şuna yürekten inanıyorum ki, kimseler bu güzel dine bunlar kadar zarar vermedi, veremedi.
Genç nesile dini çatık kaşla anlatmayı, cennet'in güzelliklerinden bahsetmek yerine ısrarla cehennem ateşinden bahsetmeyi, marifet sayan adamlardan bahsediyorum.
İnsanlar dinden çıkıyor diye bas bas bağırıyorlar. İnsanlar dinden çıkmıyor, ite kaka çıkartılıyor. Kalanlar ise kindar bir nesil olarak yetişiyor.
Bunu söylemekten nefret ediyorum ama en büyük din düşmanı olarak da Atatürk gösteriliyor. Aslında yeri gelmişken bu arkadaşlara bir soru sormak istiyorum. Hangimizin Annesi, babası, dedesi her neyse hiç kesintisiz uzun yıllar binlerce insanın duasına nail olmuştur. Hiç birimizin değil mi? Ama Atatürk tam 80 yıl hiç kesintisiz binlerce insanın duasını aldı, almayada devam ediyor. Allah istemeseydi onca dua edilebilir miydi?

Neyse!
Gençleri korkuyla beslemeyi bırakın artık efendiler!
Evvela dilinizi güzellklerle terbiye edin.
Sonrasında dinimizin hoşgörü ve sevgi dini olduğunu önce hatırlayın sonra anlatın.

Filiz Bahcıvan



Tarih: 18.05.2020 00:07