GÖNLÜNÜZÜ KAPTIRIRKEN, PARANIZI KAPTIRMAYIN


Filiz BAHÇIVAN YAZIYOR...
111
 
 


Geçtiğimiz günlerde fecebook üzerinden bir hanımefendi ile tanıştık Kısa bir selamlaşma faslından sonra hanımefendi benimle önemli bir konu hakkında konuşmak istediğini söyledi.  Ve konuyu gazetemdeki köşeme taşımam için ricada bulundu. "Ben yandım başka kadınlar yanmasın" diye de ekledi. 
 
Ve başladı anlatmaya. 
Geçtiğimiz yıl internet üzerinden Harun isminde bir beyle tanıştık ve arkadaş olduk. Kısa bir süre sonra da arkadaşlığımız aşka dönüştü. 
Harun, ilk buluşmamızda ciddi bir ilişkiden yana olduğunu, aile kurup çocuk sahibi olmak istediğinden bahsetti. Eski eşi ile olan sorunları yüzünden çocuk ve aile yaşamına uzak kaldığı bu duyguları yaşayabileceği bir beraberlik isteğini sürekli yeniledi. Hassas, düşünceli, kibar tavırları güven açısından oldukça etkili olmuş ve ona bağlanmıştım. İlişkimiz hızlı bir şekilde ilerliyordu. Evlilik hayalleri kuruyor, nikah tarihi belirleyip Planlar yapıyorduk. 
 
Kozmetik ürünler satılan küçük bir dükkân işletiyordu. Bir gün beni aradı ve bir meslektaşının iflas ettiğini, sattığı ürünleri kendisine fiyatının çok altında verebileceğini. Ama o kadar parayı denkleştiremeyeceğini söyledi. Ve benden bir hafta içinde geri ödemek şartı ile 50 bin TL kadar para istedi. Ona öyle çok güveniyordum ki, üzerinde düşünmedim bile. Bankada birikmiş hesabımdan 50 bin TL çekip elden teslim ettim. Lafını iki etmeden parayı çıkartıp eline vermemle işin rengi değişmişti. 
Bir türü bitmek bilmeyen sorunlar peşini bırakmıyordu, ailesi, işleri, tefeciden aldığı ama geri ödeyemediği paraları,  senetleri ve bu yüzden tehdit edildiğini anlatırdı.  Aşk gözümü öyle kör etmişti ki, mantığımla değil duygularımla hareket ediyordum. Ona bir zarar gelecek diye öyle çok korkuyordum ki ne zaman para istese borç harç bulup eline teslim ediyordum. 
 
Kendi birikimimle birlikte eş-dosttan aldığım borçlar ve bankadan çektiğim kredinin toplamı yüz yirmi bin TL' yi bulmuştu. Borçlarım boyumu aşmıştı ve ne yapacağımı bilemeyecek kadar çaresizdim. 
Borç yumağı ile neler yaşadığımı anlattığımda hep çözeceği Sözünü verdi, hiçbir zaman ödemeyeceğim, ödeyemeyeceğim demedi, bu dertleri başına ben açtım ben çözeceğim diyerek hep yanımda olduğunu söyleyip durdu. Her defasında ikna oluyordum. İkna diyorum çünkü sizi öyle bir sorunla boğuşmaya itiyor ki bunu çözersek her şey hallolacak ve düzenimizi kurup hayatımıza mutlu mesut devam edeceğiz sanıyorsunuz.  
 
Ben, en saf halimle gelecek güzel günleri beklerken Harun'un, İnstegram da paylaştığı bir fotoğrafın altına yazılan yorumla dünyam başıma yıkıldı adeta.  
Yorum ellili yaşlarda olan bir hanım tarafından yazılmıştı. Ve şöyle diyordu. Harun, kadınları evlenme vaadiyle kandıran ve dolandıran azılı bir hırsızdır! Beni evlenme vaadiyle kandırarak 300 bin TL'mi aldı diye yazıyordu. 
Artık her şeyi biliyordum. Seviyorum dediğim adam bir dolandırıcıydı ve hayatındaki tek kadın ben değildim. Ona, hakkında ki her şeyi öğrendiğimi ve paramı istediğimi söylediğimde bana, o kadar parası olmadığını olsa dahi vermeyeceğini, üzerine bir bardak su içmem gerektiğini söyledi. 
 
Ne yazık ki bu hanımefendi evlilik vaadiyle dolandırılan ilk kadın değil ve son kadında olmayacak. 
Peki nasıl oluyor da onca aklı başında kadın bu şekilde dolandırılıyor?
Her şey sosyal medyada başlıyor.
Sosyal medyada sahte isim ve fotoğrafa sahip hesaplar açan kişiler, zaaflarını keşfettikleri kadınları güzel sözlerle kendilerine inandırıp dolandırıyor. 
Hedeflerindeki kişiyi bir süre takip edip sonra oyuna başlıyorlar. 
AA'nın haberine göre sosyal medya dolandırıcıları, hedeflerindeki kadınları güzel sözlerle kendilerine inandırarak dolandırıyor. 
Dolandırıcıları ilgilendikleri kadınları sosyal medya üzerinden ilk önce bir süre takip ediyor ve ondan sonra 'aşk oyunu' başlıyor. Konuşmalarıyla, "değer verdikleri, sahiplendikleri, önemsedikleri ve gelecek planları kurdukları" hissi yaratan dolandırıcılar, evlilik vaadiyle bir süre daha bu oyunu sürdürüyor.  
 
Bir süre sonra para istemeye başlıyorlar. 
Dolandırıcılar, konuşmalarıyla bir duygusal bağ oluşturdukları kişilerden bir süre sonra para istemeye başlıyor. 
Kimi "Evlilik hazırlıklarına başlayacağım, para gönder", "Arabam bozuldu, seninkini alabilir miyim?", "Telefonum bozuldu, yenisini almam için para gönderir misin?", "Sen parayı gönder, ben emlakçıya öderim" şeklinde bahaneler kullanıyor. 
Bu arada benzer şekilde dolandırılan birçok beyefendi olduğunun da altını çizmek istiyorum. 
 
Aşkta mantık olmaz derler. Bence olmalı. Hele bu zamanda mutlaka olmalı. Bu tarz dolandırıcılığa maruz kalmak istemiyorsanız duygularınızı kontrol etmek zorundasınız. 
Bırakın kalbinizin sesini dinlemeyi, önce mantığınız ne diyor ona bakın.  
Bir kere şunu iyice anlayın.  Normal olan hiçbir erkek, kadından para istemez, isteyemez.  Çünkü gururu buna izin vermez.
 
Kadından para isteyen her erkek dolandırıcıdır diyemeyiz. Ama bu onları temize çıkartmaz. 
Bir erkek dolandırıcı değilse ve kadından para istiyorsa bu onun yakın çevresi ve bankalarla olan münasebetinde kredisini tüketmiş demektir. Ki bunun da çok normal bir durum olduğunu söyleyemeyiz. 
 
Şimdi gelelim bu şekilde dolandırılmış olan beyefendiler ve Hanımefendilerin yapması gerekenlere.
Öncelikle Cumhuriyet Savcılığına, şikayetlerinizi anlatan bir dilekçe verin.  
Yaşadıklarınızı bilen arkadaşlarınızı tanık olarak gösterin.
Ellerinizdeki delilleri dilekçenize ekleyin
Ayrıca bir maddi ve manevi tazminat davası açın.
 
Size karşı işlenen uçla ilgili TCK Maddesi:
Madde:157-Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar ağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası verilir. 
 
Gönlünüz ve cüzdanınız güvende olsun. 
Sevgiyle kalın. 
Filiz Bahcıvan 


Tarih: 18.10.2020 23:40