Döğer Belediyesinin içler acısı durumda olması bir Döğerli olarak şahsen beni üzmekte. Seçilmiş olan kişilerin yetersiz ve keyfi uygulamaları Döğer i yaşanmaz hale getirmiş durumda.Geçmiş i göz önünde bulundur duğumuz da önemli gerçekler çıkıyor karşımıza. Kasabamızda yıllardır iktidar da olan partiler seçilir.Bir nebze olsa Ankara siyaseti hakim. Ancak şu varki partiler değişsede  baronların iktidarı değişmiyor. Geçmişte muhalefet partilerinden seçilen kişilerin; bir çok yapılamaya cak hizmete imza attığına şahit oluyoruz. İlkokul mezunu Hacı Ömer ULU nun dahi eline su dökemeyen yeni siyasiler Döğer e hizmet yerine hezimet getirmekten başka bir şey yaptıkları yok. Şöyle bir bakalım tek başına iktidarın Belediyesi olan Döğer Belediyesine. Değerli vede çok muhterem Belediye Başkanımız ayın 10 günü belediyede 20 günü ise ortalarda yok. Peki nerde? ya kız istemeye gitmiş ya da Kars a hayvan almaya gitmiş. Her ay yapılan toplantılarda meclis üyeleri bilgilendirilmeden yangından mal kaçırılır gibi kararlar yüzeysel okunup imza attırılıyor. Okuyalım diyen azalara siz Döğer e hizmetin gelmesini istemiyorsunuz deniyor.Birde bilgi edinme yasasına istinaden verilen dilekçeler işleme konulmuyor(Bilgi edinmek için elden kabul edilmezse iadeli taahhütlü posta ile gönderin, mecburen işleme koymak zorundalar.). Peki Döğer e Allah aşkına bu zamana kadar adam akıllı ne hizmet yaptınız beyler? soruyorum size. Sokak araları çöpten geçilmiyor. Hizmet diye bir şey kalmamış. Belediye personeli ise boş vermişlik içinde. Yeni memurlarla eski memurlar arasındaki uçurum giderek artmış neden? Nedeni yeni atanan memurların el üstünde tutulması. Seçim öncesi inşaatına başlanan sanayi sitesine ne oldu? Hani ambulans gitmeyecekti. Yeniceler sizin olsun neden Döğer istasyonu kapandı? En önemli ve can alıcı soru cevap veremedikleri hurda prefabrikler neden Döğer de halen duruyor? Bu prefabrikler Fevzi Çalışır'a ait olduğu söylenmesine rağmen indirme ve bindirme bedelini ve nakliye ücretini neden belediye ödüyor?ödenen bedel nedir?Belediye bu prefabrikleri aldımı?Aldıysa bedeli ne olmuştur? Kimler bunun işini alacak? Bunun cevabını bekliyoruz. Belediye hizmetlerinden oy verenler ve vermeyenler gibi ayrım yapılması ise cabası. Kasabanın merkezindeki Tuvaletler  pislikte geçilmiyor.Hiç mi medeniyet yok bizde oaraların kapıları değişse sabah ve akşam temizlense sıvı sabunlar konsa. Belediyecilik kendi  aracının camlarına filim çektirip sokaklarda teftiş yapmak değildir.Bunu iyi biliyoruz. Seçim meydanlarında 5300 kişinin hakkından bahsedilirken o koltuğa oturuncada aynı düşünceyi devam ettirmeniz gerekir. Muhalefete gelince üzerine ölü toprağı serpilmiş durumda. İçlerinden sadece makamının hakkını verebilen Selahattin KAYA var. Mhp ise KAYA ya sahip çıkmıyor.Teşkilat ve diğer üyeleri sessiz. Kasabalımızda malesef bu konuda duyarsız .Kasabalının hakkını savunan ve Döğer in Kemal KILIÇDAR ı olarak nam yapan KAYA ya kasabalının sırt çevirmesi ise manasız kalıyor. Şunu unutmayınki hepimiz aynı kasabanın insanlarıyız.Hakkımızı savunmak en önemli görevimiz. Yarın bir çok konu tartışmaya açılacak ve herkes birbirini karalayacak. Sahi kapalı kapılar ardında neler oluyor o zaman ortaya çıkacak..