FELAKET KAPIYI ÇALINCA


MURAT DEMİREL YAZIYOR...
murat-demirel@hotmail.com
 
 


     Afyonkarahisar daki mühimmat deposunda meydana gelen patlama sonrası 25 asker şehit oldu Olay sonrası bir takım siyasiler ve basın ahkam kesmeye başladı. Gece 21.de sayım yapılmazmış, El bombası fünyesi takılı olarak durmazmış, Bu tür işler eğitimli personel tarafından yapılırmış. Toplum telalarlı İş işten geçtikten sonra felaket kapıyı çalınca  usul dersi vermeleri yokmu kahrediyor insanı.     Facianın boyutu büyük  kusur, ihmal ve hatalar 25 can aldı. Olay yerini görenlerin aklına hemen şu sorular geliyor?  Şehrin içerisinde cephaneliğin ne işi var. Cephanelik şehrin içerisine yapılmamış ama sonradan şehir cephaneliğin içerisine sokulmuş. Cephaneliğin çevresinde  son beş yılda apartmanlar, siteler boy göstermiş. Hiçbir Allah ın kulu çıkıp  sormuyor bu yapıları, Basın ve siyasiler büyük suçluları aramıyor, gerçek ihmal bu siteleri yapanlar, yapımına izin verenler, imara açanlar değimli. Bu hata, ihmal ve kusurları görmek için birkaç apartmanın çökmesi mi gerekliydi.      Sıra dışı kaymakam Ömer Faruk İLHAN görevini düzgün yapan, devletin varlığını hissettiren bir yönetici idi. Kanunu takmayanlara, yönetmeliğe uymayanlara Kanunları hatırlattı, kanun ve yönetmelikleri harekete geçirdi . Sonucu hepimiz biliyoruz.çıkarlarına dokunulan rantçılar siyasilere koştu ağladı. Oy derdinde olan siyasiler basına demeç vererek kaymakamı şikayet etti. Kaymakam İlhan  rantçıların ve onlara hizmet eden paralı basının hedefi haline geldi. Bakanı, Milletvekili, Belediye başkanları, İl genel meclisi başkanı ve  üyeleri  Ömer Faruk İlhan ı göndermek için seferber oldular.Sonunda Kaymakam kendi isteği ile Pınarbaşı na  gitti de  rantçılar, rantçıları koruyan siyasiler ve para karşılığı yazan kalemler bayram etti.     Küçük İhmaller büyük felaket getirdi. Daha doğrusu Büyük felaketten uçuz kurtulduk. Şimdi herkes şuçlu arıyor. Her zaman olduğu gibi suç birine veya birilerine yıkılacak olay kapanacak. Gerçek suçlular ise suç işlemeye devam edecek.    Gerçek suçlu kim.    Gerçek suçlu Halkın menfaat ve çıkarlarını göz ardı ederek Kanun ve yönetmelik yapan siyasiler değimli.    Gerçek suçlu Rant çevrelerinin  menfaat ve çıkarlarını gözeterek Kanun ve yönetmelikleri çiğneyen bürokratlar değimli.    Gerçek suçlu bol kazanç sağlamak için başkalarının hayatını tehlikeye atan iş çevresi değimli.    Gerçek suçlu yanlışları gördüğü halde benden bilinmesin diye düşünüp sesini çıkarmayan insanlar değimli.    Felaket kapıyı çalınca konuşmaya başlıyoruz. Bir mühlet sonra hepsini unutuyoruz.  . Zamanında doğru olanı yapmak doğru bildiğimizi söylemek felaketlerin önüne örülecek bir duvar olduğunu unutmayınız.  


Tarih: 12.09.2012 00:00