BAĞIRMIYOR DEĞİL BAĞIRAMIYOR


Filiz BAHÇIVAN YAZIYOR...
111
 
 


 Tecavüze uğradığının farkında bile olmayan zihinsel engelli bir genç kız, ona cinsel istismarda bulunan ve mahkemede suçsuz bulunarak beraat eden beş şeytan.
Bağırmıyor ile bağıramıyor'u ayırt edemeyen bir adalet ve aklını yitirmiş insanlık. 
Evet konunun tam olarak özeti budur!

Olayın neresinden tutarsak tutalım elimizde kalıyor. 
Yaşanan rezalet'in hangi birine isyan edeceğimizi bilmiyoruz. 
Günlerdir. isyan sesleri yükseliyor sosyal medya da. Beddualar, küfürler savruluyor haklı olarak.  

Peki kim için bu isyan? Kısaca anlatayım. 
Sinem 22 yaşında. Ama zeka yaşı 11-12. Yüzde 50 zeka geriliği var. Bütün yaşadığı çevre de bunu biliyor. Ama beş aşağılık adam, onu kandırıp camiye götürüyor evlerine götürüyor ve cinsel istismarda bulunuyor. 
Ve bu durum, Sinem, 16 haftalık gebeyken ortaya çıkıyor. 5 adamdan birinin bebeğin yüzde, 99,9 babası olduğu DNA raporlarıyla kanıtlanıyor. 
Bu adamlar, dünyadan bihaber bu genç kıza cinsel istismarda bulunmuş olmalarına rağmen serbest bırakılıyorlar. 
Gerekçe de ne biliyor musunuz? 
Sinem bağırmamış!
Diyelim ki Sinem bağırmadı, El insaf! Vicdanınızda mı bağırmadı. 

Mahkeme, Sinem'e bağırıp bağırmadığını, kurtulmak için bir şey yapıp yapmadığını sorduğunda, Sinem en saf haliyle bağırmadığını söylüyor. Neden bağırmadığı sorulduğunda da, "Bilmiyorum" diyor. Yine en saf haliyle. 
Sinem'im bağırmayışı, "rızayla cinsel ilişki" gibi bir kisveye sokularak, bağırsaydı, cinsel saldırı diyecektik ama bağırmamış gibi mantık dışı bir gerekçeyle sanıklara beraat hükmü veriliyor.

Bizim hakim beyler de bir kafa karışıklığı yaşıyor sanıyorum.
Adam tecavüz ediyor, hakim beyler kızın, giysisini hesaplıyorlar,  hımmm, mini etek giymişse, yaz kızım,  mağdure görünümlü kişi baştan çıkarıcı durumunda olup,  davalının beraatine. 

Kot pantolon mu var üzerinde; pantolon düşük belli mi?
Haaa yaz kızım, pantolon düşük belli olduğundan tecavüze davetiye çıkartmıştır.
Ayyy sesini mi çıkaramamış, boğazına bıçak mı dayanmış?
Yok canım, yardım istese bağırırdı bir şekilde.
Bağırmadığına göre, davalınjn dediği gibi, gönlü vardı.
Davalının beraatine.

Tablo açık, erkek yapıyor, vuruyor, öldürüyor, devlet koruyor.
Şiddet gündelik hayatın bir parçası haline gelmiş durumda. 
Bazen en yakınımızdaki erkekler, bazen sokakta kadınlara saldırmayı kendine hak gören erkekler tarafından.
Sonuç katillerin, tacizcilerin haksız tahrik indirimleriyle ödüllendirrilmelieri. 

Benzer durum kadınlarda göründüğünde verilen hüküm hız kesmiyor. 
Örnekleri çok. Misal En çok hafızalara kazınan ‘Kesikbaş Cinayeti’ sanığı, Nevin Yıldorım takım elbise giyip, kravat takmadığı için iyi hal indiriminden yararlanamadı. 
Erkekliğime laf etti hakim bey, gururum kırıldı, sonrasını hatırlamıyorum, pişmanım’ da diyemedi elbet. 
Hal böyle olunca hakim beyler “idam’ olsa onu vereceklerdi. 
Ama yoktu çaresizce Müebbet verdiler. 

Peki Nevin Yıldırım ne yapmıştı?
Nevin Yıldırım silah zoruyla tecavüze uğramış, kendini savunmak için tecavüzcüsübü öldürmüştü.
Kaçmamış, saklanmamış artık nasıl bir yara açtılarsa kadının hayatında adamın kafasını köy kahvesininin önüne atmıştı. 

Öldürmeyi yaldızlayıp boyamak niyetinde değilim, ancak yaşadığımız ülkede kadın ölümlerini, tecavüzleri, bir öpüşme halini kaydedip de şantajla neler elde edildiğini bildikten sonra ve maalesef kadınları öldüren erkeklerin aldıkları cezalardan haberdar olduktan sonra Nevin ve daha Nevin gibi bir çok Kadın’ın aldığı cezalara içten içe isyan ediyoruz. 

Konuyu tek bir cümleyle özetleyecek olursak. 
Erkek egemen bir toplumda, erkek egemen bir yargıyla karşı karşıyayız.
 
Filiz Bahcıvan 


Tarih: 02.04.2019 01:22