Biraz da kadınlardan bahsedelim. Ama bu konu da daha derinlere inmek istiyorum. Yaratılış olarak kadın nazlıdır. İlgiyi,şefkati sever. Böyle kadınların bir çoğu güneş görmüş açan çiçek gibi renklenirler erkeklere karşı... 

 

Erkeğin nasıl koruma,kollama iç güdüsü varsa kadın da da korunmadan hoşlanma vardır. Erkeğin kanatları altında olmaktan hoşlanır. Saygı,sevgi,sadakat ve sorumluluk bilinciyle yürütülen bir çok evlilik sonuna kadar sürdürülebilir. 

 

Günümüzde gerçekliğini ve gerekliliğini koruyan doğrularımız dejenere olmuş olsa da bu durum evlilik kurumunun devamlılığı için gerekli koşulların zorunluluğunu değiştirmez. Çeşitli anlaşmazlıkların, gerek karşılıklı ya da en azından bir tarafın daha haksız olduğu meselerle biten evliliklerde en çok çocuklar ve kadınlar mağduriyet yaşamaktalar. Evi ve çocukları için mesleğini icra etmeyen ya da bir meslek sahibi olmasa bile bir evliliğe adım atınca tüm düzeni alt üst olan kadınlardır. Şiddet gören,evden kovulan kadınların bir çoğu ailesinin yanında çok daha iyi davranışlar altında yaşamaktadır.

Tüm bu mağduriyeti yaşatan erkeklerle evlenen kadınların(çoğu) bir zamanlar babasının gölgesi altında mutlu,ilgi ve sevgi gören düzenini terkedip bedenini,ruhunu gerek yaşam gerek doğum gibi karşılaştığı zorluklar altında yıprandığını hatta yok olduğunu düşünecek olursak;
iyi ki kanunlar artık mağdur etmeyecek kadar kadınların yanındalar...

 

Gamze Kara