Öyle işte
Apansız ağlıyorum ben
Sorma neden? diye
Senli anlarda kayboluyorum
Gidişinle yok oluyorum.
Sonrası
Benden giden beni
Bulma çabası.
Aynalarla dost oluyorum
Bütün çıplaklığı ile
Derin izler taşıyan yüzümü
Bir tek onlar dürüstçe gösteriyor bana.
Kahroluyorum kendi kendime
Ciğer yanığı kokuyor tenim
Gecikmiyor kaburgamın altındaki sarsıntı
Nefes arsızı oluyor yüreğim.
Belliki yanardağlar patlayacak gögsümde
Merkezi sen üstlü bir depremle
Sana ait ne varsa,
Kalıyor göçük altında.
Iki yana düşüyor kolum kanadım
artcı sarsıntılarla.
Yok diyorum yok artık
Kaderin böylesine.
Teselli sözleri hazırlıyorum
Yerle bir olmadan kendime.
Hangi sabah sakladı güneşide
Ilkbahar uğramadı gamzemin çukuruna.
Söylenmesin artık ayrılık türküleri
Vurmasın sazın teli dertli dertli.
Hep aynı nakaratı dinledim ben
Yıldızlı gecelerde.
Uslanır mı? bu yürek
Yine dinler senin uslûbundan alışkın olduğu yalan iltifatları.
Kömür karası saçların aydınlanıyor derdin gülüşümle.
Hele gözlerin derdin
Yuva yapmış umudun ortasına.
Vatanım der sarılırdın onlara.
Hatırlayınca bir serçe doğdu bak yine içimde.
Dudağım kanatlandı yol aldı gamzeme.
Oysa aşinaydım yarı yolda kaldığım bu sözlere
Kırgın mısralar yakaladım gülüşümde.
Dost gözükmeyin bana
Darıldım aynalar sizede
Birine tüm kalbinle bağlandığında görmediğim gerçekleri zamanında vurmadınız yüzüme.
Hiç beklemediğim bir vakitte
Siyahlar giyip gitti bu sevda.
Kalakaldım
Adresi değişmeyen her köşesi "biz" kokan bu evde.
Şimdi
Olur olmaz saatlerde hatıralar dayanıyor kapıma.
Apansız ağlıyorum ben
Sorma ihâlâ neden? diye
Çalar saatler gelsin taksın artık gözlerime kelepçe
Akreple yelkovanın katili olmaya
Kime ne?
Ayse Varol