Her yıl Türkiye iki defa gerilir. Bunlardan birincisi nevruz, ikincisi 1 Mayıs'tır.
Bu tarihlerde halkla polisin karşı karşıya gelmesi kaçınılmazdır. Bunun sonucunda da yaralananlar, göz altına alınanlar, hatta ölenler de olur. Sonunda herkes birbirini suçlar ve olaylar unutulur gider.
Peki ya unutulmayan, hafizalardan silinmeyen 1 Mayıs olayları.
İsterseniz biraz geçmişe uzanalım ve o dönemde yaşanmış, unutulmayan 1 Mayıs olaylarını anımsayalım.
1 Mayıs 1977
1977 yılı Türkiye Tarihinde çok sıkıntılı bir dönemdi. Sürekli değişen hükümetler, olaylar, faili meçhul cinayetler bitmek bilmiyordu. Ülke çok sıkıntılı günler yaşıyordu.
Ekonomi öyle bir darboğaza girmişti ki, en basit ihtiyaç maddeleri bile karaborsaya düşmüştü. Financial Times gazetesi 25 Kasım günü durumu şöyle özetliyordu.
Türkiye iflas etmiş bir ülkedir. Öte yandan anarşi ve terör artarak sürmekteydi ve toplumsal kutuplaşma can almaya devam ediyordu.
1 Mayıs 1977 günü İşçi Bayramı'nı kutlamak üzere çeşitli illerden İstanbul'a gelen yaklaşık 500 bin kişi DİSK'in organizasyonu önderliğinde Taksim meydanı'nı doldurdu. Katılımın yüksek olması sebebiyle kortejlerin alana girmesi uzun sürmüş, miting de uzamıştı.
Saat 19.00 sularında dönemin DİSK başkanı Kemal Türkler konuşmasının sonunda geldiğinde etraftan silah sesleri duyulmaya başlandı.
Sular idaresi binasının üstünden ve meydandaki otelin çeşitli katlarından açılan bu ateş sonucu insanlar panik halde kaçmaya başladı, kısa bir süre içinde Etap Marmara Oteli'nin üst katlarından da ateş açıldı.
İnsanlar panik halde kaçmaya çalışırken panzerler de kalabalğın arasına doğru girmeye ve kitleleri sıkıştırarak Kazancı Yokuşu'na itmeye başladı. Kalabalığa ateş açılıyordu fakat polis ateş açanlara değil, kalabalığın üstüne saldırıyordu.
Bir kamyonun tıkadığı Kazancı Yokuşu'ndan aşağıya kaçmaya çalışan kalabalığı daa da korkutmak için bir daha ateş açıldı. İnsanlar panzerler altında kalarak ve birbirlerini ezerek kaçmaya devam etti.
28 kişi ezilme ya da boğulma nedeniyle, 5 kişi vurulma nedeniyle, 1 kişi de panzer altında kalarak yaşamını yitirdi, yaklaşık 130 kişi de yaralandı. Ölenlerin çoğu Kazancı Yokuşu'nun başında, park edilmiş kamyon yüzünden sıkışarak ölmüşlerdi.
470 kişi göz altına alındı fakat hiçbirinin olayla ilgisi kurulamadı. Ateşi kimin açtığı tam olarak belirlenememiş, olay halen aydınlatılmamıştır. Sular idaresinin çatısından ve otel odalarından ateş açanlar bulunamamıştır.
Kontrgerilla tarafından askeri darbe hazırlığı olarak yapıldığı MİT tarafından Başbakan Süleyman Demirel'erapor edilince ve 29 Mayıs 1977'de muhalefet lideri Bülent Ecevit'e İzmir avameydanında suikast düzenlenince, dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı 1 aziran 1977'de derhal emekliye sevkedilmiştir.