Bugun...
SAHTE DULLARIN BAŞINA GELENLER


Filiz BAHÇIVAN YAZIYOR...
111
 
 
Devir kötü: iş yok. aş yok.kime el açacaksınız?  Hele de evliyseniz, çoluk çocuğunuz da varsa: Kiracıysanız. kiranızı ödeyemiyorsunuz, Ne kadar kısıntı. kesinti yapsanız. hazır da dayanmıyor. o da bitiyor. İşte bu ve benzeri yaşanmış sıkıntılı bir dönemden sonra eşler: anlaşmalı boşanma yoluyla aynı evde, aynı düzeni koruyarak yaşamaya başlıyorlar. Böylelikle eşinden boşanmış olan kadın: SGK'ya başvurarak.  ölmüş olan anne ya da babasının emekli maaşını kendisine bağlatıyor.
Kısaca ekonomik koşullar bu aylığı almaya zorluyor. 
 
Sonra ne mi oluyor? Maalesef bir çok kadın'ın hayatı alt üst oluyor. 
Nasıl mı? Anlatayım. 
Şimdi yaslanın arkanıza, ve anlatacaklarımı çok iyi dinleyin. Sevgili hanımlar: özellikle sizlerin çok iyi dinlemenizi istiyorum.
 
Bugün size bir hanımdan bahsedeceğim.
Aysun hanım, bir yıl evvel eşinden anlaşmalı  şekilde boşanmış bir kadın. 
Aysun hanım başından geçenleri şöyle anlatıyor. 
 
Her şey eşimin işlerinin kötüye gitmesiyle başladı.Uzun bir süre maddi anlamda büyük sıkıntılar çektik. Ve bu sırada bankalara, konu komşuya da bir hayli  borçlandık. Eşim bir gün yanıma gelerek, borçluların onu sıkıştırdığını, borçlarımızı bir an evvel ödememiz gerektiğini anlattı. Ve bir çözüm önerisinde bulundu. 
Anlaşmalı boşanalım dedi. Bu şekilde boşanırsak babanın emekli maaşına hak kazanır dul aylığı alırsın, bu sayede yavaş yavaş borçlarımızı kapatırız dedi. 
 
Eşim'in sevgisine, kendisine  sonsuz güvenim vardı ve hiç tereddüt etmeden kabul ettim. 
Ve kısa bir süre sonra boşandık.Her ay  Babam'ın maaşını aldığım gibi bir borcun taksidini ödüyordum. 
Aradan bir yıl gibi bir zaman geçmişti. Borçlarımız azalmış, eşimin işleri yavaş yavaş düzene girmeye başlamıştı.Maddi anlamda eski rahatlığımıza kavuşmuştuk. Ama yolunda gitmeyen bir şeyler vardı. Eşim, hiç olmadığı kadar durgunlaşmıştı. İşlerinin yoğunluğunu bahane ederek çoğu gece eve ya geç geliyor ya da hiç gelmiyordu. 
 
Bir gece daha fazla dayanamadım ve neyi olduğunu sordum. 
Eşim bana sarılarak ağlamaya başladı. 
Beni öldürecekler dedi. Olduğum yerde donup kalmıştım. 
Kim, seni neden öldürsün? 
Hiç sorma. Sana nasıl anlatacağımı bilmiyorum.
Ben çok büyük bir hata yaptım. Yapmamam gereken bir şey yaptım. Nasıl oldu bilmiyorum. Şeytana uydum. 
Ne yaptın? 
Genç bir kızla birlikte oldum. Kız da bakireymiş. Onunla hemen evlenmezsem ailesi beni öldürecekmiş. 
Ama sen zaten benimle evlisin. 
Evet seninle evliyim. Seni ve oğlumuzu da çok seviyorum. 
Ne olacak peki?
Kızla evlenmek zorundayım. Bana güveniyorsun değil mi? 
Ne olacak dedim? 
 
Sadece bir kaç ay evli kalıp boşanacağım.  Sonra da sana ve oğlumuza geri döneceğim. Sana söz veriyorum. Hayatımızda değişen hiç bir şey olmayacak. 
Senden sadece bir kaç ay müsaade istiyorum. 
Eşime peki demekten başka şansım kalmamıştı. Boşandığımız için üzerinde bir hakkım da yoktu zaten. 
 
Eşim evlendikten kısa bir süre sonra tüm gerçekler açığa çıktı tabii.
Her şey bir yalandan ibaretmiş meğer. Ne ölen varmış, ne de öldürülen. Oynanan tüm oyun sevgilisiyle evlenebilmek içinmiş. 
 
Evet biliyorum. Ben dünyanın en saf kadınıyım. 
Ve evet biliyorum, her şeye rağmen eşime güvenerek hayatımın en büyük hatasını yaptım. 
 
Ben eminim ki, Aysun hanım'la aynı kaderi paylaşan bir çok kadın vardır. 
Aysun hanıma üzülsem'mi, kızsam'mı bilemedim. Zor bir durum tabii. 
 
Neyse! 
Bir kadın düşünün. Sevdiği adamı nikah masasına oturtabilimek için yıllarca uğraşmış, didinmiş büyük mücadelenin sonucunda muradına ererek hayati önem taşıyan imzayı attırmayı başarmış.  
Bize de Allah mesut etsin demek düşer normal şartlarda lakin, insanoğlunun bitmek bilmeyen dünyevi hırsları temennimizi askıya kaldırıyor. 
 
Paraya sıkışan, az-çok fark etmez düzenli bir gelirimiz olsun diye düşünen bir çok evli çift, karşılıklı anlaşıp soluğu mahkemede alıyor ve bir celsede boşanılıyor. 
İlk zamanlar kadın hayatından gayet memnun. Parasını her ay bankadan sorunsuz gidip alıyor. Eh kocasına da güveni sonsuz, nikaha ne gerek var imam nikahı neyimize yetmiyor? mantığıyla mutlu mesut bir kaç ayı bu şekilde geçiyor. 
Aradan geçen çok değil, bir kaç ay sonra kadın isyanlarda. Koca kayıplarda. Yok gitmiş.. 
Kadın mı? o çok güvendiği iki kuruş maaşla ortada. 
 
Beyler bana yine kızacaklar biliyorum ama, söylemek zorundayım.
Güvenmeyin hanımlar. Eşiniz bir yana, babanıza bile güvenmeyin bu devirde.
Bu kadar net söylüyorum. 
Filiz Bahcıvan 




YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
SON YORUMLANANLAR HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR
YUKARI