Malûm Ramazan ayındayız. Bu ayda aslında geri kalan 11ay da da olması gereken bazı şeyleri hatırlıyoruz. Fakirlere yardım etmek için gerekli tutulan fitre ve zekat gibi... Her ramazan zekâtın ne miktar olacağı hesaplanır. Ucu ucuna hesaplanan zekat miktarı örneğin 10 tutuyorsa kimse 11 vereyim demez. Biz fakirin halinden mecbur tutulduğumuz kadar anlarız. İnançlı insana dokundurduğum bu mevzu her ne kadar bir takım kişilerin nice hacılar hocalar var eleştirilerine çanak tutuyor gibi gözükse de değil...Çünkü o nice hacılar hocalar var dediğimiz aslında malesef eleştiriye mahal veren dini temsil eden kişilerin de bir beşer olduğunu hatırlamamız gerekir. 

 

Bu eleştiriyi yapanların ben zaten dini temsil etmiyorum etseydim hakkını verirdim gibi anlamsız bir iç rahatlama sesi olduğu kanaatindeyim. Ya da hangi tarafta hangi derece de görüyor kendini bi sormak gerek. Dedim ya nice hacılar hocalar lafını kullandıracak hacılarımız hocalarımız mevcut bunu inkar edecek değilim. Ama ben çuvaldızı kendime batırıp kimseyi eleştirmeme yadırgamama taraftarı bir insanım. Sanılmasın ki bir hata varsa ortada hakkında konuşmayalım düzeltmeyelim anlamına geliyor. 

 

Sadece farkedilmeyenin şu olduğunu ifade etmek istiyorum. Dindarlık bir kimliğe bürünmekse eğer bu insanın kişiliği ve yaşam tarzıyla bütünleştirip ortaya koyduğu bir duruş. Ama bunu yaşayıp yaşayamadığı yine onun algısı ve iradesi kadardır. 

Nasıl ki görüş farklılıkları bir çok sebebe dayanıyor herkes biraz gördüğü,yetiştiği maddi manevi ortamdan pay alarak büyüdükçe bir yön buluyor kendine,aynı bunun gibi de kişinin bu büründüğü yolun hakkını verip verememesi de yine onun kapasitesi kadar. Dini ekstra bir algı olarak görmek belki de bazı kesimlerin öcü algısına yol açıyor. Ya da böyle kişiler herkesin her seçimini aynı boyutta eleştiriyor. 

 

Bir de yine eleştiriye yol açan ve üzerine güldüren oruç soruları gibi dini mevzular var...Şükür senelerdir geyiğini yaptığımız sakızın orucu bozup bozmadığı da açıklandı. Böylelikle insanlığa dair tüm meseleler halloldu. Hani ramazan gelince bir eleştiri dolaşır ağızlarda kimsenin kul hakkını yemenin orucu bozup bozmadığını sorduğu yok varsa yoksa sakız,diye...Hak vermekle beraber şunu söylemek istiyorum sakız mevzusunda. 

Önce ben de güldüm yok artık dedim ama bi silkelenip cevabı veren insanları anlamaya çalıştığımda şunu farkettim ki biz de gerçekten bunu soran merak eden insanlar var. Ne diyebiliriz ki herkes farklı bir kapasiteye ve bu kapasitenin verdiği bir algıya sahip.

Gelelim sadece dini duruş sergileyen değil herkesin her zaman hatırlaması gereken,12 ayımızı da ilgilendiren mevzulara...

Umarım iç sesimizi,vicdanımızı kendi algımız kadar değil daha geniş boyutta konuşturuyoruzdur. 

Yoksa eminim ki hepimizin kalbi temiz!