Bugun...
GELDİ 23 NİSAN NEŞE DOLUYOR İNSAN


Ümran ÜNLÜ YAZIYOR...
111
 
 

Bugün ulusal egemenliğimizin ve bağımsızlık mücadelemizin, dünya  çocuklarını bir araya getiren,ilk ve tek bayram olan;   ”23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı”nın 100. yıl dönümü.

Geçmişin 23 Nisan’larına gezintiye çıktım bugün.

1937 lere uzandım.Saçını açıp şiir okuduğu için annemin nişanın atıldığı zamanlara….

1957 lere geçtim,aynı öğretmenin annemin hikayesini anlatıp bana şiir okuttuğu 23 Nisan Bayramına…

Ayrı bir heyecandı benim için,bacaklarım titriyor,avuçlarım terliyor,boğazım kuruyordu ama kendimi çok büyümüş ,çok güçlü ve dünyaya hakim hissediyordum.

ATATÜRK bize emanet etmişti ulusun kayıtsız şartsız egemenliğini…Görevimiz çok zordu ama inanmıştı bize ulu atamız,güvenmişti…Biz de onun emanetlerine sahip çıkacaktık.Başka türlü olamazdı.

1968 de gencecik bir öğretmen olmuştum.Köy enstitüleri kapanmıştı,öğretmen okullarında yetişmiştik ama inanın köy enstitüleri ruhuyla…ATATÜRK ilkeleriyle yoğrulmuştu hamurumuz.

İlk 23 Nisan Bayramını kutlamıştım öğretmen olarak…Afyon’un Döğer Kasabasında…

Öğrencilerimde ,öğretmenlerim de okuyor yazılarımı anımsarlar…Şimdi gözyaşlarıyla yazıyorum bu yazıyı.

Kırmızı -beyaz grapon kağıtları almıştık.Sabah 5 te gitmiştim okula…Her çocuğun üstüne dikmiştim kağıttan elbiseleri…

Rahmetli Saffet Reis resimlerimizi çekmişti .Dua ediyorduk yağmur yağmasın diye.Günlerce şiirler ezberlemiş,şarkılar hazırlamıştık.Bir de müsamere…Her 23 nisan da mutlaka bir müsamere yapardık günün anlamına uygun.

Bizi yetiştiren hocalarımızdan aldığımız bayrağı gururla taşıyıp Atatürkçü öğrenciler yetiştirmeye adamıştık kendimizi.Yetiştirdik de.Eğilip bükülmedik kimsenin karşısında…El-etek öpmedik.Kula kul olmadan ,kendi yağımızla kavrulduk.Belki savrulduk denizaşırı…Ülkeler ötesi…Ama ne kanımız değişti ne  ilkelerimiz...Biz hep çzgürlükçü,egemenliğin kayıtsız şartsız ulusun olması gerektiğine inanan bir nesildik.

2000 li yıllardan sonra ne oldu,nasıl oldu da işler çığırından çıktı !Kimler kuklalar yerleştirdi ülkenin başına ipleri kendi ellerinde.Çorap örmelere kalktı ülkenin başına…Bu nasıl bir kansızlıktır ki kukla olmayı göze alıp,ülkesini satan insanlar türedi ülkemde! bir koltuk uğruna…

Kendimizi sorgulamamız gerekiyor sanırım,biz nerede hata yaptık?Bizler bu ülkeyi başıboş bırakıp talan edilmesine göz yumduk.Beyin göçüne ses çıkarmadık.

Çocuklarımız okusun ,kendini yetiştirmiş,dönüp ülkesine daha iyi hizmet etsin diye çıktık yola.Cıktık da ,evdeki hesap çarşıya uymadı.Çocuklarımız daha iyi imkanları görünce daha çok okumak için geri dönmediler.Dönmek istediklerinde de onlara bunu cazip hale getirecek yerde zorluklar çıkardık.Dönen çocuklarımızı”sen bizden değilsin,sana ekmek yedirmezler burda,dön geldiğin yere” deyip geri gönderdiler ,istedikleri gibi at oynatsınlar ülkede diye.

Benim ülkem bu kadar geriye gidemez,çeşitli hilelerle kazanılan seçimlerle yonetilemez,benim halkım bu kadar cahil bırakılamaz…Ben buna razı olmam olamam olmamalıyım.Atatürk ve şehitlerimiz mezarından kalkıp gelip yüzümüze tükürür.

Nerede kaldı bizim damarlarımızdaki asil kanımız…Hani nerede…Daha kaç Berkin kurban vereceğiz…Hala dur demeye niyetimiz yok mu?

Bizi ötekileştirenlere dur diyelim artık.Kardeşi kardeşe kırdırmalarına izin vermeyelim. Gerçek dini ve gerçek demokrasiyi halka anlatıp,gerekirse köy köy gezerek,mahalle mahalle dolaşarak gerçekleri göstermeliyiz.

Bunu kendimize,ülkemize ve gelecek nesillere borçluyuz.Ne yapalım adamlar her türlü yolu deniyor ,yenik düştük ,kabullenmek zorundayız masalına inandıramaz kimse beni.Bükemediğimiz bilek mert değil ki öpelim…

Önce kendimize inanıp güveneceğiz,sonra gençliğimize…Daha çok çalışacağız,daha çok okuyup araştıracağız,daha bir bilinçle ,uyuyan halkımızı uyandıracağız…Adamlar din adına hem dinimizi hem ülkemizi mahfediyorsa biz de dinizi iyi öğrenip onunla karşı koyacağız.

23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılması ile Türk Milleti; hür ve bağımsız yaşama iradesini ortaya koymamış mıdır.

Atatürk,istiklal mücadelesinin ancak Türk Milleti’nin; egemenliğine, birlik ve beraberliğine sahip çıkması ile başarılabileceğine inanmamış mıdır.

Demokrasi; bir uzlaşma, anlaşma ve barış rejimidir de,ortada demokrasi kaldı mı?

Hukuk devleti nedir? Hukukun üstünlüğüne dayalı yönetim demek değil midir.Peki hukuk nerede?

Ya Sosyal devlet; toplumun tümünü ayrımsız kucaklama anlayışı değil midir?Nerede halkının tümünü kucaklayan devlet,oy vermedin diye sen “ötekisin”sana yardım yok şu Corona günlerinde...Ya da sen ötekilerin seçtiği başkansan yardım da edemezsin.Adamlar söz vermedi mi”o belediyeleri çalıştırmayız “diye...sözünün eri adamlar...Toplumu karpuz gibi böldüler sonunda ortadan.Benim anlayamadığım o taraftarlıkla haksız kazanç sağlayanların hiç mi yüzleri kızarmıyor,çocuklarına haram para yedirirken.Hani bunlar müslüman geçiniyor ya...Hani kul hakkı affedilmez ya... 

Cumhuriyetin ilk yıllarında Türkiye; Laik, sosyal bir hukuk devletiydi.Laiklik kaldı mı?Şeriat getirmek için değil mi bütün uğraşları...

Halbuki insan haklarına ve hukukun üstünlüğüne dayalı,çoğulcu demokrasi anlayışını geliştirmek zorunda değil midir Türkiye...

Peki sizin anladığınız milli irade; milletin birlik ve beraberliğini parçalamak demek midir.

Bizim anladığımız Milli egemenlik;özgürlüğün,eşitliğin,adaletin,hukukun üstünlüğünün ve kurumların meşruiyetinin dayanağı değil midir?

 Milletçe ortak amacımız;Çocukların başarılı, sağlıklı, huzurlu ve mutlu olması değil midir?Dünya barışı ve huzuru için;çocuklara kardeşlik,sevgi,barış duygularını verilmesi gerekmiyor mu?Demek ki ülkelerini ilgilendiren en önemli konular bile onların umurlarında değilmiş.Bakmasını,görmesini,okumasını ve düşünmesini beceremezsek ve çocukları bile ayrıştırırsak bunu nasıl başaracağız?

 

Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları yasaklayıp,uydurulan ve bilinçli olarak 23 Nisan a denk getirilen “Kutlu Doğum Haftası” etkinlikleri nerelere kayboldu?

“Mustafa Kemal, Türkiye’nin yüzyıllardan beri EMPERYALİZM ve SALTANAT gibi iki büyük kahredici gücü ezdiğini”söylerek,Türkiye Büyük Millet Meclisinin gönderine ilk Cumhuriyet bayrağını çekmişti…

İşte bu nedenle Ulusal Egemenlikten,Tam bağımsızlıktan,Milli Bilincin uyanmasından rahatsız olanlar Emperyalizm ve saltanat yanlılarıdır.

 

23 Nisan 1920

Emperyalistler ve işbirlikçileri,emperyalizmden beslenen dinci gericilik Cumhuriyet tarihi boyunca kendilerini yıkıma,yenilgiye uğratan,tüm ezilen uluslara cesaret ve umut kaynağı olan Mustafa Kemal Atatürk ve TBMM den intikam almak, gelecek kuşakların bilincinden tam bağımsızlık ve ulusal egemenlik ülküsünü silmek ve yok etmek için ellerine geçen her fırsatta saldırılarını sürdürdüler.

Ancak unutulmamalı, 23 Nisan’ı, 19 Mayıs’ı, 30 Ağustos’u, 29 Ekim’i yasaklamaya kalkışan bu içimizdeki Türk devrimi ve Cumhuriyet yıkıcıları her dönemde batılı sömürgecilerden beslenmişlerdir

Çocuklarımız ve gençlerimiz yetiştirilirken onlara bilhassa varlığı ile, hakkı ile, birliği ile çelişen bütün yabancı unsurlarla mücadele lüzumu ve milli düşünceleri tam bir imanla her mukabil fikre karşı şiddetle ve fedakârâne müdafaa zorunluluğu aşılanmalıdır. Yeni neslin bütün ruhsal kuvvetlerine bu özellik ve kabiliyetin zerki mühimdir. Gazi Mustafa Kemâl Atatürk (1921)

100 yıl önce Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının kurduğu Birinci TBMM tarafından tamamen teslim olmuş bir milletten ve harabeye dönmüş bir ülkeden mucize yaratılmış,yepyeni bir ruhla yepyeni bir devlet oluşturulmuştur.

Yetişecek çocuklarımıza ve gençlerimize görecekleri tahsilin hududu ne olursa olsun, en evvel ve her şeyden evvel, Türkiye’nin istiklâline, kendi benliğine ve milli geleneklerine düşman olan tüm unsurlarla mücadele etmek gereği öğretilmelidir. Fertleri bu mücadele gerekleri ve vasıtalarıyla donanmayan milletler için yaşama hakkı yoktur.”demiştir Atatürk.

Atatürk 1937 yılında yaptığı TBMM açış konuşmasında;  “Türk kültürünün çağdaş uygarlık düzeyi üzerine çıkartılması” için gerekli yolları sıralamış, “İşaret ettiğim prensipleri, Türk gençliğinin kafasında ve Türk milletinin şuurunda daima canlı bir halde tutmak üniversitelerimize ve yüksek okullarımıza düşmektedir

Atatürkçü genç nesil üzerinde dün oynanan oyunlar bugün de oynanıyor ve üniversitelerimiz güç merkezlerinin hedefi olmaya devam ediyor...

Üniversitelerimizde Atatürkçü Düşünceden giderek habersiz bir nesil yetiştirilmek isteniyor ama gençlerimizdeki Atatürk sevgisi giderek artıyor.  Çünkü gençlerimiz okullarda bulamadıkları Atatürk’ü internet ve sosyal medyadan daha sıklıkla arayıp buluyor.Bu gençler sayesinde Atatürk idealine ters düşen hiçbir ideolojide başarılı olamayacaklar.

Tüm olumsuzluklara rağmen Türk gençliğine güvenerek karamsar olmayalım…

Türk Milleti, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği hedeflere doğru yol almıştır. Modern ve çağdaş bir dünya devleti olma yolunda da hızla ilerlemekteydi.Fakat Atatürk’ün idealindeki Türkiye’ye ulaşamadık.

Gençlerimiz daha çalışkan  olmak zorundadır. inanıyorum ki; 23 Nisan 1920’lerin “Milli Mücadele ve Milli Hakimiyet Ruhu” aynen gençlerimiz de yaşamaktadır...Gezi olaylarındaki kararlı gençlerimizi hatırlayın... 

“Türk Milleti yeni bir iman ve kat’i bir azm-i millî ile yeni bir devlet kurmuştur. Bu devletin dayandığı esaslar “Tam Bağımsızlık” ve “Kayıtsız Şartsız Millî Egemenlik”ten ibarettir. Yeni Türkiye devletinin yapısının ruhu Millî Egemenliktir. Milletin Kayıtsız Şartsız Egemenliğidir…” (İzmir’de halka hitaben… 31 Ocak 1923)

“Millî birlik duygusunu mütemadiyen ve her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek geliştirmek millî ülkümüzdür.” (Cumhuriyet’in 10. Yılı Nutku, 29 Ekim 1933)

Kurtuluş savaşı, ulusumuzun kaderini tayin eden, ülkemizin bölünmez bütünlüğünün kararını aldıran Milli bir mücadeleydi.

Dünya da hiç bir ülkede, din, dil, ırk  ayrımı yapılmadan çocukları bir araya getiren bir başka bayram,ya da etkinlik yoktur.

23 Nisan’la  sadece Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli atılmadı,aynı zamanda,yurtta ve dünyada barışın temeli de atılmış oldu ve en  önemlisi de TBMM açıldı.

Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK  ‘’Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir’’ diyerek,mazlum halklara  umut verirken, bizlere de Emperyalizme karşı Ulus bilinciyle birlik olmayı  öğretmiştir…

1876 Anayasası madde 18 “hidamatı devlette istihdam olunmak için devletin lisanı resmisi olan Türkçeyi bilmek şarttır”

57.Madde“ Heyetlerin (Heyeti Ayan ve Heyeti Mebusan) müzakeratı lisan-ı Türki üzere cereyan eder”.

68.madde “Osmanlı tebhası olmayan, ecnebi hizmetinde olan ve Türkçe bilmeyenlerin” heyetlere seçilemeyeceği hükme bağlanmış, yeniden aday olabilmek için “Türkçe okumak ve mümkün metreme yazmak şart olacaktır”

Türk Devletinin kimliğini tartışanlar,yönleri emperyalizmin Sevr’ine ve 1071 Bizans’ına dönük olanlardır.

 Milletimiz kaygı ile izlediği ve bilinç ile kaydettiği her Türlü hukuksuzluğun hesabını elbette soracak kararlılığa sahiptir. 

Bizler Atatürk sevgisi ile büyüdük,bizde o sevgiyle çocuklarımızı büyütüyoruz” binlerce kilometre ötede Atatürk’e, Türk Milletine ve Türkiye Cumhuriyeti’ne yüksek bir maneviyatla, bağlı olarak yaşıyor, çocuklarımızı bu düşüncelerle yetiştiriyoruz ve 23 Nisan’ı ülkemdeki bir kısım insanın aksine büyük bir coşkuyla kutluyotuz.Dünyanın herhangi bir yerinde Türk Milletinin bir evladı varsa,kalbi bizimle…

“Bugün 23 Nisan-Neşe doluyor insan” Bugün tüm yurtta ve KKTC’de  pencerelerden coşkuyla dolup taşacak, şarkılar, şiirler birbirine karışacak…

Çocukları sevmiyorlar,çocuklar onların yüzünden ölüyor,onları sevmedikleri,çocuklara yapılan tacizleri,çocuk işçileri,çocuk gelinleri bir hatırlayın... Hepsi de suçludurlar.Ancak unutulmamalıdır ki hiçbir şeyin garantisi yoktur. Devran dönebilir bir gün.

Ben inanıyorum,ülkemiz bölünüp parçalanmadan,kurda kuşa yem olmadan,pusuda yatanlara fırsat vermeden silkinip ,kendimize gelecek ve nice gerçek 23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramları kutlayacağız elele…Cancana…Yanyana…

ATAM sen geleceğin gençleri olacak olan çocuklara armağan etmekte haklıydın bu bayramı.Damarlarımızdaki asil kan kaynıyor… Bunu böyle bilsin yanlış yapanlar…





YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
SON YORUMLANANLAR HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR
YUKARI