Bugun...
DOKTORLARIMIZA SAHİP ÇIKALIM


Ümran ÜNLÜ YAZIYOR...
111
 
 

Ortaokulu bitirdiğimde aylarca gözyaşı döktüm,tek amacım doktor olmaktı,bunun için de  liseye gitmem gerekiyordu.Dayısının kışkırtmalarıyla babam"kız kısmı tek başına istanbullara gidip okuyamaz,başına türlü haller gelir,sen köy kızısın,bilmezsin ne büyük tehlikeler var büyük şehirde.Ya Öğretmen Okuluna gidersin ya da kocaya"deyip kestirip atmıştı.

Sonunda kocaya gitme korkusundan ağlaya ağlaya öğretmen okuluna gittim.Ha pişman mıyım ,asla ama doktor olmak ukte olarak kaldı içimde,beyaz önlükler giydim ve her doktorumla yakın dostluklar kurdum.

 

Kızıma hamileyken Kandıradaki Hülya doktor,derdimle dertlenen sevincimle mutlu olan dünya tatlısı bir insandı.İstanbula indikten sonra da o Cerrahpaşada Kalp Damar Uzmanıydı,yıllarca sürdü dostluğumuz.

 

Çınarcık'a tayin olduğumda aile dostumuz oldu Remzi Tosun,akşamları dişçimizle birlikte gelirlerdi kelle paça ve sarmalarımı özlediklerini bahane edip,kimseye anlatamadığım dertlerimi onunla paylaşırdım.O da Siyami Ersek de Kalp Damar cerrahı oldu.Şimdi oğlu da doktor olmuş.

 

Sınıfta yığılıp kaldığımda beni hastaneye yetiştirip,hayatımı kurtaran Ziya doktor,onu da karserden kaybetmişiz.

 

Selma Satılmışoğlu...Gerçek dost diyebileceğiniz doktorlardandır.İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde.Mütevazi,candan,doktordan önce insan.Gencecik yeni mezun bir doktordu,şimdi kızı da doktor...99 depreminden 5 yıl sonra iskeleye indim,karşıda Fatoşum un evi ve yanında Selma doktorun muayenehanesi...Gözlerim karardı ve görmedi Fatoşun penceresini açık görünce,bütün dostlarımı bu depremde kaybetmiştim.Hemen Selma doktorun kapısını çaldım.Gözüm kanıyordu."Ümran uzun süre gelme buraya,hemen akşam vapuruyla geri dönüyorsun,tansiyonun çok yükselmiş."deyip beni geri göndermişti.30 yıldır hala devam eden dostluk...

 

İki metrelik bir çukura uçup topuğumu kırdığımda evime kadar gelip ayağımı alçıya alan,dert dinlemekten hiç bıkmayan Ortopedistim Mehmet Tuncer...Migren ağrılarım tuttuğunda ya Remzi Doktor ya da Mehmet doktor aranır ben çırpınmaya başladığımda bir sürü ağrı kesiciyi karıştırıp damardan verip,beni sakinleştirirlerdi. Birgün Mehmet Tuncer"Ümran devlet artık ağrıkesiciyi vermeyecekmiş,getir şu sağlık karneni biraz ağrıkesici yazayım bulunsun"dediğinde"Ne yapacağım ben ağrı kesiciyi"dedim."kızım delirtme gecenin 3 ünde beni az mı yataktan kaldırdınız migren ağrılarından"dediğinde" ne ağrısı artık başım bile ağrımıyor,koca gitti,ağrı bitti"dediğimde kahkahalarla gülmüştü."iyi o zaman reçeteye-atın kocanızı kurtulun ağrılarınızdan-yazayım"demişti.Eşi meslektaşım,oğlu öğrencimdi.99 depreminde ailecek kaybettik,acıları hala yüreğimde...

 

İstanbul'a taşındığımda musiki ve tiyatro kurslarına başlamıştım  orada tanıştım Ümit doktorla,üstelik aynı mahallede oturuyorduk.Ne güzel bir dostluğumuz oldu yıllarca.Onu da Corona almış bizden gencecik yaşında...

 

 99 dan sonra yurt dışında yaşamaya başladım ama yazları ülkeme geliyordum.Belim çok kötüydü ve oralarda çare bulamamışlardı.

 

Belimdeki sorun için gittiğim ülkemde ayak bileğim şişti ve ağrılar içinde yürüyemiyordum.Anadolu yakasındaki tüm hastaneleri ve bölümleri dolaştırdılar tam 8 ay,bulamadılar ve dertlerim bitmeden döndüm yine.

 

10 yıl önce Üsküdar da kliniğe gittim,doktorun kapısında bekliyorum, Emre Bal'ın...18-20 yaşlarında bir gençle sohbete başladık. "abla çok şanslısın nasıl bir doktora rastladığını bir bilsen,benim omurgam eğriydi,ameliyat edecekler ama devlet desteklemiyor,Emre Bal hemen Adapazarı'ndaki arkadaşını aradı, topladı aletlerini gece yarısı geldi,birlikte ameliyatımı yaptılar 5 kuruş almadan,babasızdım ama artık bir ağabeyim var"demişti.

10 yıldır her geldiğimde ziyaret ederim,bir evlat şefkatiyle ilgilenir hastalarıyla.en son uğradığımda pansumanımı yapan hemşireler dedikodusunu yapıyordu."bu yaşlı kadın da Emrenin Fanlarından,kadın hiç üşenmeden gelir ta üsküdardan,ne özelliği varsa"deyince ,perdeyi açtım"bir kere Üsküdar dan değil ta Amerikadan geliyorum her yıl ona,soyadı gibi Bal doktor gerçekten,ben onu bal doktorum diye çağırıyorum ,üstelik sadece doktor mu çok iyi ve özverili bir insan,yıllardır her yolu deniyor, ameliyat etmeden beni kurtarmak için"dedim.Çocuk gibi nazlanırım ve o tüm yorgunluğuna rağmen, hastalarının kahrını çeker... Ameliyat olmadan kurtarmak için,nasıl zor şartlarda ve olmayan zamanından yaratıp ,beni sağlığıma kavuşturmaya çalıştığını sizlere anlatmaya yetmiyor sözcükler...Şimdi Fatih Sultan Mehmet  Eğitim ve Araştırma Hastanesinde  Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı...

 

Mahallemizdeki Aile hekimliği Uzmanı  Doktor Esma Karahan...Nasıl canla başla çalışır,nasıl sevgi ve şefkatli davranır hastalarına...

 

Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesinden aylarca randevu alamadım, zaten doktor da bulamıyordum. Dr Murat Gökalp Kardiyolji Asistanı... Eko çekilecek ama ben aylarca randevu alamadım.Çaldım bir kapıyı girdim içeri derdimi anlattım özür dileyerek"dün bütün gün çalıştıktan sonra gece nöbetteydim ve sabah tekrar çalışmaya başladım,saat dörde geliyor ve benim ayakta duracak halim kalmadı inanki.Yarın öğleden sonra gel mutlaka çekeceğim ekonu söz"dedi ve dediğini yaptı.

 

Zeynep Kamil Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesinde Üroloji bölümüne yönlendirdiler böbreklerim için.Muayene ve tahliller sonuncunda Nefroloji bölümüne yönlendirdi.Orada da tahliller sonucunda bir sorun olmadığı ve diyabet bölümüne sevkettiler.Doktor çok yoğun bütün gün kapısında bekledim."Ne olur sadece sizinle ilgili bir sorunum var mı onu söyleyin deyip yalvardım.Tahlillerimi inceledi"Benlik bir işin yok senin Romotolojiye git"dedi.

 

Zaten bal doktoruma gidecektim hemen üst katta Romotoloji Uzmanı Doktor Feyza Ak'ın kapısını çaldım. "ölüyorum yorgunluktan sabah 8 de gelirsen vizite çıkmadan bakarım"dedi.Dünyalar benim olmuştu,soyadı gibi Ak ,kalpli kaymak doktorum.Ne kadar geniş kapsamlı bir tarama yaptırdı ve tahliller sonucunda "bir sağlık sorunu görünmüyor"dedi.

 

Beş yıl önce sırtımda küçük bir kitle oluşmuştu,aylarca sızıntı yaptı ve doktor bir antibiotik verdi ve kapandı.Ama zaman zaman sızlama devam ediyordu.Ürolok'um "Bir cildiye uzmanına göstermelisin"dedi.

Cildiyeye gittim şöyle bir mıncıkladı ve"senin yerinde olsam kurcalatmazdım,ama istersen bir genel cerraha göster"dedi.

Zeynep Kamil Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesinde Genel Cerrahi Uzmanı Op.Dr.M.Celal hatipoğlu'nun kapısını çaldım.Muayene etti ve"cildiyeci doğru söylemiş,bence de dokunmayalım,yine bir sorun çıkarırsa alırız"deyip gönderdi eve o tatlı babacan sevigi dolu haliyle...

Birkaçgün sonra iyice şişti ve ağrımaya başladı bu kitle gittim,neşter vurup iltihabı boşalttı.Birkaç gün sonra daha da şişti ve üstüne yatamaz hale geldim.Öyle zor koşullarda ameliyat ettiki,"kesesiyle almak lazımdı onu, kaburgaya kadar sıyırdım,bir daha sorun yaratmaz deyip ,patolojiye gönderdi.Temiz çıktı sonuç.

 

Yine aynı hastanede Gaye Kaşdaş Veri girişini yapan...Gülen gözleriyle hastalarını karşılıyor,çok sakin yardımcı olmaya çalışıyordu her hastaya.

"ümran hocam gelmişken bir de kadın doğuma mı uğrasan,bak 40 yıldır gitmedim diyorsun,çok iyi doktorlarımız var deyip,hemen kaydımı yaptı.

Doktor Reyhan Ulusu,hemen muayeneye aldı,ben kriz geçirince tatlı tatlı konuşarak beni muayene etti"hiç bir sorunun yok ama bu kriz hoşuma gitmedi neden bu kadar bu masadan korkun,aşağı psikoloğa gönderiyorum hemen şimdi deyip doktoru aradı"doktorla konuştuğumda"bir anlık bir krizmiş bu son derece sağlıklı görünüyorsun"deyip gönderdi eve.

 

Kızım yılardır canımı yiyor"her yıl gidiyorsun,şu dişlerini yaptır bu gidişinde"dedi.

 

Üsküdar Diş polikliniğinde Doktor Gül ben hiç duymadan iki dişimi söktü ama "kök var onu alamam yeterli alet yok burada,çene cerehisine gitmen gerek"dedi.

 

Zaten geldiğimden beri randevu almaya çalışıyordum ama ne mümkün,sonunda Sultanbeyli Çene Cerrahisine gittim attım kendimi bir doktorun önüne.Baktım bir orta yaşlı,diğeri genç iki doktor bir konuyu tartışıyorlar,özür dileyip daldım balıklama konunun içine."bakın,kızım yurt dışından randevu aldı buradan ama adam ağzımı açarken yırtacaktı,kaçtım ,bir daha gitmedim ama dişçiye ihtiyacım var,lütfen bana yardım  edin"dedim.Orta yaşlı olanı hocasıymış,genç olanı"gel bir bakayım sana kaçacak kadar ne sorunun varmış" dedi tatlı tatlı gülümseyerek.Öyle tatlı bakıyor ve konuşuyorduki kendimi dişçi koltuğunda buldum,konuşa konuşa,muayenem yapılıp,filmler çekilip,dişlerim kesilmişti bile."Ama yukarıdan randevu alıp ameliyat olmanız gerekiyor bu arada,"dedi.

Artık bir dişçim olmuştu 30 yıl sonraBüşra dişçim evlilik hazırlığındaydı.Ama Çınarcıktaki dişçimin yaptığı köprüye hayret etmişti ben 30 yıllık deyince.Sevgili dostum ,arkadaşım Dişçi Hasan Tüzün'ün yaptığı.Hala tertemizdi.

Hemen yukarı çıkıp yalvar yakar,randevu aldım.Mert doktor şimdi askerdeymiş.Neredeyse iki metre boyuyla,kocaman elleriyle öyle nazik bir şekilde dişlerimdeki toros dedilen kemik çıkıntılarını temizleyivermişti hemen...

Öyle titiz çalışıyorduki Büşra dişçim,üç defa geri gönderdi kaplamalarımı.Şimdi çok güzel dişlerim var, doktorumun sayesinde.Ama sol tarafıma üç diş gerekiyor,implant yapılması lazımmmış,hem çok pahalı geldi hem de çok korktum kızımın gönderdiği parayı depremzedelere dağıttım gidip bölgeye...

 

Şimdi bize ne senin sorunlarından diyeceksiniz.Hem hastanelerin,doktorların ve sağlık sektöründeki koşullara ışık tutmak için yazdım bunları,ama en önemlisi.koşulları ne olursa olsun,yılmadan,bıkmadan, şikayet etmeden özveriyle ,gecesini gündüzüne katıp çalışan doktorlarımıza teşekkür etmek istedim.

 

Sevgili doktorlarımız size ne kadar teşekkür etsek azdır,aldığınız paranın azlığını dile getirmeden,üstüne üstlük saldırılara maruz kaldığınız halde canla başla çalışmaya devam ediyorsunuz.Hakkınızı hiç bir şekilde ödeyemeyiz.İyi ki varsınız ülkemin fedakar doktorları.





YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
SON YORUMLANANLAR HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR
YUKARI